Mutlutur Yachting’in kurucusu ve TYBA’nın (Tüm Yat İşletmecileri,Yatırımcıları,Brokerleri ve Acenteleri Derneği)Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Noyan Mutlugil, denizcilik tutkusunu profesyonelliğe dönüştüren isimlerden biri. 2003 yılında yat inşası ile başladığı yolculuğunu yat kiralama, alım-satım, yönetim ve acentelik gibi geniş bir hizmet ağıyla büyüterek sürdürüyor. Aynı zamanda Piri Reis Üniversitesi’nde Marina ve Yat İşletmeciliği bölümünde dersler vererek sektörde genç profesyoneller yetiştirmeye devam ediyor.
Kendisini, denizcilik sektörünün uluslararası alanda daha güçlü temsil edilmesi için attığı adımlarla da tanıyoruz. Avrupa Profesyonel Yatçılık Komitesi’ne (ECPY) katılan ilk Türk yat profesyoneli olarak, Türkiye’nin yatçılık alanındaki yerini küresel ölçekte daha görünür kılmayı hedefliyor. Mutlugil ile, Mutlutur Yachting’in gelişimi, TYBA’nın sektöre katkıları, yeni nesil yatçılık trendleri ve sürdürülebilirlik üzerine çok özel bir sohbet gerçekleştirdik. İşte dopdolu bir röportajın detayları:
Bize Mutlutur Yachting’in kuruluş hikayesini ve müşterilerinize hangi hizmetleri sunduğunuzu anlatır mısınız?
2003 yılında denizcilik hobimi işe dönüştürme amacıyla Mutlutur Yatçılık adlı firmamızı kurduk. İlk olarak yat inşasıyla başladık, ancak yat inşa sektörünün bize uygun olmayan, ustalarla ilgili bir takım zorlukları bizi yat kiralama ve işletmeciliği alanına yöneltti. İlk yatımızı kiraya verdikten sonra yurt dışı fuarlarına katılarak farklı talepler almaya başladık. Zamanla filomuzu büyüttük ve bugün yat kiralama, yat alım-satımı, yat yönetimi ve yat acenteliği gibi dört ana dalda geniş bir hizmet sunuyoruz.
Dört alanda hizmet sunuyoruz: yat kiralama, yat alım-satımı, yat yönetimi ve yat acenteliği. Bu hizmetler birbiriyle entegre çalışıyor. Örneğin, bir yatı satın alan müşteriye bayrak değişimi, mürettebat temini ve yat yönetimi konularında destek veriyoruz. Müşterilerimiz, artan giderlerden etkilenmemek için bize danıştığında ,tekneleri için bir fizibilite çalışması yaparak, ticari amaçla kiralayarak masraflarını karşılayabiliyor. Ayrıca, Akdeniz’de İtalya, Karadağ, Hırvatistan ve Yunanistan gibi destinasyonlarda çözüm ortaklarımızla birlikte yat sahiplerini her türlü hizmeti veriyoruz.
“Değişen yatçılık anlayışı, sektörü daha hızlı ve teknolojik çözümler üretmeye zorluyor.”
Yeni nesil yatçılık kültüründe büyük bir değişim var. Bu dönüşümü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yeni nesil yatçılık kültürü, zamanın çok değerli olması, teknolojik gelişmeler ve çevre bilinci üzerine şekilleniyor. Özellikle genç nesil, klasik yatlar yerine daha modern, teknolojik ve çevre dostu yatlar tercih ediyor. Motor yatlar, hız ve konfor sunmaları nedeniyle öne çıkıyor. Yeni nesil müşteriler, özellikle genç ceo’lar ,teknenin her yerinden kontrol edilebilen akıllı sistemler istiyor. Örneğin, telefonlarından teknenin ışıklarını açıp kapatabiliyor, müzik ve tv sistemini kontrol edip, teknenin bir çok sistemlerini kontrol edebiliyorlar.
Ayrıca, AI sistemiyle yönetilen tekneler, dijital kontrol sistemleri ve hibrit motorlar gibi yenilikler git gide öne çıkan trendler arasında olmakta. Bu teknolojiler, yatçılık sektörünü dönüştürüyor. Yeni nesil müşteriler, zamanlarını verimli kullanmak istiyor. Bu nedenle, tekne üzerinde uydu bağlantılı toplantı odaları ,anlık dünya piyasalarını takip edebilecek mevcut internet bağlantısı gibi teknolojik imkanlar sunan yatlar tercih ediliyor.
“TYBA’nın yatçılık sektörüne en büyük katkılarından biri, uluslararası standartlara uygun kiralama sözleşmesidir.”
Hazır, Türkiye’nin en önemli yatçılık organizasyonlarından biri TYBA Yacht Charter günleri yaklaşmışken; TYBA’nın kuruluş hikayesi ve sektördeki rolünü dinlemek isteriz?
TYBA, 2017 yılında dokuz meslektaşımla birlikte kurduğumuz bir yat profesyonellerinden oluşan bir meslek derneği. Türkiye’de yatçılık sektörünün sorunlarına çözüm üretmek ve sektör profesyonellerini bir araya getirmek, sektöre yön verip, Türk ticari yatçılığını Dünya sahnesinde olması gereken yerlere taşıma amacıyla kurulan bir derneğiz ,şu an 100 üyemiz var ,üyelerimizin tamamı Deniz Ticaret Odasına üye ve hatta Bodrum ,Marmaris ve Fethiye Deniz Ticaret Odalarının Meclis Başkanları ve Yönetim Kurulu üyelerinin çoğu da TYBA Derneğine üyedir. Ben de derneğin kurucularından biriyim ve yönetim kurulu başkan yardımcısı olarak görev yapıyorum. TYBA, yat kiralama ve yat işletmeciliği gibi konularda sektörde standartlar oluşturmayı hedeflemekte olup, bu alanda Türkiye’de bulunan en etkili ve liyakat sahibi üyelerden oluşan bir dernek. Genç nesilleri denizciliğe hazırlamak gibi bir misyonumuz da var, sonuçta her 3 yılda bir değişen bir yönetim kadrosu var ve önemli olan bu gibi yapıların uzun soluklu olması, uzun yıllar yaşaması ve sürdürülebilir olması.
TYBA’nın yat kiralama sözleşmesi, sektörde bir ilk olarak dikkat çekiyor. Bu sözleşme neden bu kadar önemli?
Bu sözleşme, sektördeki tüm tarafların haklarını koruyan şeffaf bir yapıya sahip. Dört tarafın (yat sahibi, kiralayan, broker ve merkez acente) imzasının bulunduğu bu sözleşmenin, en önemli özelliği Türk mahkemelerinin yetkili kılındığı ilk uluslararası standartlara uygun bir kontrat niteliğinde olmasıdır. Bu, yatçılık sektöründe güveni artırırken Türkiye’nin uluslararası arenada daha güçlü bir şekilde temsil edilmesini sağlıyor. Her yıl düzenlediğimiz TYBA CHARTER SHOW’da ‘’Tyba Kontrat’’ adlı özel bir seminer düzenleyerek, dünyanın dört bir tarafından gelen yabancı brokerlara TYBA Kontratıyla ilgili sunum yapıyoruz.
Sürdürülebilirlik ve çevre koruma, günümüzde her sektör için büyük bir öneme sahip. TYBA olarak bu konuda ne gibi adımlar atıyorsunuz?
TYBA Derneği olarak sürdürülebilirlik ve çevre koruma konularına büyük önem veriyoruz. Bu alanlarda farkındalık yaratmayı, çevre dostu projeleri desteklemeyi ve sürdürülebilir uygulamaları teşvik etmeyi hedefliyoruz. Özellikle plastik tüketimini azaltmak için çalışmalar yapıyoruz. 9-13 Mayıs 2025 tarihinde D-Marin Göcek’te 6.sını düzenleyeceğimiz Tyba Charter Show’da, merkezi Amerika’da olan CYBA (Charter Yacht Brokers Association) ile Deigner Water Contest adlı bir aktivite düzenleyeceğiz. Yarışmanın amacı, yatlarda üretilen suyun muhteşem lezzetini vurgulamak, yat şeflerinin yaratıcılığını göstermek ve yatlarda plastik su şişesi atıklarının ortadan kaldırılmasına yönelik kolay yolları göstermek olacak.
“Denizleri korumak, yatçılık sektörünün geleceğini güvence altına almak demektir.”
Kişisel olarak en sevdiğiniz yatçılık destinasyonları nereler?
Kişisel olarak, Türkiye’de Bodrum ve Göcek, benim favori destinasyonlarım. Bodrum, özellikle Yalıkavak Marina markasıyla lüks tüketim ve eğlence hayatıyla öne çıkıyor. Göcek ise sakin koyları ve doğal güzellikleriyle tercih edilen; havalimanına yakınlığı sayesinde uçaktan indikten sonra yalnızca 25 dakika içinde teknenize ulaşabileceğiniz nadir yatçılık merkezlerinden biri.
Yurt dışında ise Hırvatistan ‘da Hvar, Mljet, Korcula adaları ve Yunanistan Adaları-özellikle Corfu ve Kefalonya arası benim için özel yerler. Bu bölgeler, hem doğal güzellikleri hem de yatçılık altyapısıyla öne çıkıyor.
Avrupa Profesyonel Yatçılık Komitesi’ne (ECPY) katılan ilk Türk olmanız sektörde nasıl bir etki yarattı?
Avrupa Profesyonel Yatçılık Komitesi’ne (ECPY) katılan ilk Türk olmak, benim için büyük bir gurur kaynağı. Bu üyelik, Türk yatçılık sektörünün uluslararası arenada daha görünür olmasını sağlıyor. ECPY, Avrupa’da yatçılık sektörünün standartlarını belirleyen ve sektördeki profesyonelleri bir araya getiren önemli bir kuruluş. Burada edindiğim deneyimler ve kurduğum ilişkiler, TYBA’nın çalışmalarına da büyük katkı sağlıyor. ECPY’nin dışında ayrıca CYBA ,AYCA, IYBA gibi uluslararası yatçılar birliklerine de üyeyim. Bu da oradaki meslektaşlarımıza Türk Yatçılığı, sektördeki uygulamalar, yönetmelikler ve son tebliğlerle ilgili bilgi aktarımına olanak sağlıyor.
Piri Reis Üniversitesi’nde ders veriyorsunuz. Bu, onca işiniz arasında sektör için çok değerli bir destek. Akademisyenliğiniz ve gençlere denizcilik alanında iyi bir kariyer tavsiyesi adına neler söylemek istersiniz?
Amacım, gençlerin bu sektörde kariyer yapmalarına destek olmak. Denizcilik ve yatçılık, uluslararası bir sektör olduğu için özellikle yabancı dil bilmenin önemini vurguluyorum. Ayrıca gençlerin sertifika programlarına katılarak kendilerini geliştirmelerini öneriyorum. Sonuçta er ya da geç her öğrenci eğitim hayatını bitirip iş hayatına, mesleki alandaki yolculuğuna başlıyor. Burada, donanımlı olmanın ve tercih edilebilir olmanın önemini vurguluyorum. Ders verdiğim ve yetiştirdiğim öğrencilerimden Türkiye’nin en büyük holding patronunun yatında çalışan da var yurt dışında kaptanlık yapan kadın kaptanımız da var. Bunlar da bizim için gurur verici gelişmeler.
“Gençlerin yabancı dil bilmesi, sektörde başarılı olmaları için büyük bir avantaj sağlıyor.”
Kısacası gençlere en önemli tavsiyem, denizcilik ve yatçılık uluslararası sektörler olduğu için donanımlarını artırmaları ve yabancı dil öğrenmeleri. Yabancı dil bilmek büyük bir avantaj sağlıyor. Mca/ Iyt gibi yabancı gemi adamı belgelerine sahip olmalarını ve yatçılıkla ilgili fuarları ziyaret edip, yayınları okumalarını da öneriyorum. Sektördeki yenilikleri takip etmeli ve teknolojiye uyum sağlamalılar. Gençlerin bu alanda kariyer yapmalarını destekliyor, onlara her zaman kapımızı açık tutuyorum. Mezun olan birçok gence ise istihdam konusunda elimden geldiğince yardımcı olmaya devam edeceğim.
